Sosyal Medya

Makale

‘Ortadoğu’yu kendi haline bırakmayan güçler ortadayken..

1990 AÄŸustosu’nda Saddam Huseyin’in Kuveyt’i iÅŸgal etmesi ve Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bölgede kurulan düzenin temel taÅŸlarından birini yerinden oynatmış olması dolayısıyle yaÅŸanan 1991- Irak- Amerika Savaşı Ã¶ncesini, 25 yıl önceleri hatırlayalım..

Dönemin Türkiye C. BaÅŸkanı Turgut Özal da o hengamede, Kerkük ve Musul gibi diyarların bir hamlede ele geçirilebileceÄŸini ve Amerika’nın buna göz yumacağını düşünüyor, ‘Bir koyup 5 alacağız..’ diyordu.

Ama Özal’dan Irak’a girmesi emri alan Gen. Kur. BaÅŸk. Torumtay, ‘Bunun sorumluluÄŸunu kaldıramam’ diyerek istifasını vermiÅŸti. Çünkü, o, ‘Irak’a girmek kolay da, nasıl çıkarız?’ diyordu.

Arkasından, DoÄŸan GüreÅŸ Gen. Kur. BaÅŸkanı olunca, o da aynı sözü söylemiÅŸti.

***

Türkiye savaÅŸa aktif olarak girmedi ama Amerika’nın istediÄŸi her yardımı yaptı.

USA emperyalizmi ise yanına çektiÄŸi 28 kadar devletin askeriyle girdiÄŸi Irak’ta elde ettiÄŸi menfaat ve parsayı sadece Ä°ngiltere’yle paylaÅŸmış, diÄŸerleri ve Ã–zal Türkiyesi de hava almıştı.

‘Yeni Dünya Düzeni’ Ã¶yle ÅŸekilleniyordu.

***

Aradan yıllar geçti. B. Amerika’da meydana gelen ‘11 Eylûl 2001 Saldırıları’nda Afganistan ve El-Kaide’den ayrı olarak suçlanan Saddam Irak’ı da cezalandırılacaktı.

Türkiye baÅŸbakanı Ecevit, Amerikan istek ve diktelerini, ‘Amerika bizim müttefikimizdir, onun sözlerine inanırız’ diyerek karşılıyordu.

***

Şimdi.. Bunları hatırlamak gereği niçin mi duyuluyor?

Suriye’deki yarım asırlık Baasçı laik rejimi ve (Baba-OÄŸul) Esed diktatörlüğüne karşı bir silahlı mücadele baÅŸladığında, Türkiye 6 ay kadar, konunun barışçı yollardan halli için elinden geleni yaptı. DavutoÄŸlu defalarca gitti Åžam’a.. Ama Esed rejimi, protestocu sivil halk kitlelerine hava bombardımanlarıyla karşılık vermeye baÅŸlayınca.. Ä°pler koptu..

Türkiye’nin güçlü kara ordusuyla Suriye’ye girmesini isteyen Amerika ve NATO dünyasının isteklerine göre hareket etmedi.. SavaÅŸtan kaçıp Türkiye’ye sığınmaya çalışan sivil yüzbinler-milyonlar için 900 km.lik ortak sınır boyunda, Ã¼zerinde uçuÅŸ yasağı olan bir tampon bölge oluÅŸturulması’nı ÅŸart koÅŸtu.. Amerika bunu kabul etmedi; Türkiye de, Amerikan taleplerini.. 

Ama 900 km.lik bir ortak sınırın ötesindeki ateÅŸ elbette ki Türkiye’yi de rahatsız edecek veya yakacaktı. Türkiye bu ateÅŸin içine askerî olarak girmemekle iyi de yaptı. Ama orada olan bitene seyirci de kalamazdı.

***

BaÅŸbakan Yard. Numan KurtulmuÅŸ, Türkiye’nin bugün karşılaÅŸtığı sıkıntıların anlatırken, Suriye Buhranı yüzünden olduÄŸunu ve bir politika da oluÅŸturulamadığını söylemiÅŸ.. 

Onun bu sözleri doÄŸru yansıtıldıysa, bugünkü siyaseti yürüten hükümet içindeki yeri tartışmalı olur. Çünkü Türkiye’nin Suriye’yle ilgili siyasetinin bir takım eksik veya yanlışlarının olduÄŸu söylense bile, temelden yanlışlığı iddiasını söyleyenlerin saÄŸlıklı bir çözüm yolu göstermeleri mümkün olmadığından, eleÅŸtiriler havada kalır. 

Bazıları, Ä°ran Suriye’ye 300 km. uzakta olduÄŸu halde, onbinlerce asker ve milis gücünü devreye sokmasına bakarak, bu problemin Ä°ran ve Türkiye arasında hallolacağını sanıyor.  

Halbuki, ‘BaÄŸdad, Åžam, Beyrut ve Sana artık bizim kontrolümüzde..’ diye resmen güç gösterisi yapan bir Ä°ran rejiminin bu konumundan kolayca geri adım atacağı beklenmemelidir.

Ama Suriye’nin geleceÄŸi, beÅŸerî planda, Amerikan ve Rus emperyalizmlerinin planlamasına göre ÅŸekillenecektir. Bölge ülkeleri aslî oyuncu deÄŸildir. 

***

Ayrıca, şimdi daha global planlar devrede..

Ä°ran, Hemedan Havaalanı’nı Rusya’ya tahsis etti. Hazar Denizi’ndeki savaÅŸ gemilerinden fırlattığı füzelerin Ä°ran-Irak üzerinden Suriye’yi vurmasından sonra, Rusya yeni bir hamle üstünlüğü elde etmiÅŸ gözüküyor..

***

Amerika’nın taleplerine baÅŸ eÄŸmeyen bir Tayyîb ErdoÄŸan’ı Amerikancı diye suçlayan Ä°ran medyasının Rusya’ya baÅŸ eÄŸen bir Ä°ran’ın bu iÅŸbirliÄŸini, ‘Amerika’yı korkutan bir güç oluÅŸumu’ diye selamlaması ilginç..

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.